top of page

Dünden Bugüne Denizli'de Tütüncülük

Tarihsel Süreç: Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Maliye Nezareti Temettuat Defterlerinde “Hicri 1260 (Miladi 1844) temettüat sayımında Tavas Uzunpınar (Pınarlar) Köyünde 18 dönümlük bir duhan (tütün) tarlası” tespit edilmektedir. Denizli’de az görülen tütün ekiminin 19. yüzyılın ikinci yarısında artış gösterdiği tahmin edilmektedir. 

denizlide tütün
denizlide tütün
denizlide tütün

Osmanlı Devleti Avrupa ülkelerinden aldığı borçları ödeyemeyince, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere alacaklılara borçların ödenmesi için 1881’de “Duyun-u Umumiye idaresi”, 1883 yılında Reji Şirketi kuruldu. Borçların tahsili için 1884’ten 1914 yılına kadar 30 yıl iç tüketime ayrılan tütünleri satın almak, imal etmek, satmak ve sigara üretimi ile satışının imtiyaz hakları verildi. 1888 yılında Aydın Vilayetinde teşkilatlanan Reji Şirketi Denizli Sancağında Garb-i Karaağaç (Acıpayam) ve Erle (Yeşilova) kazalarında teşkilatlanmasını tamamlar. Bu tarihten itibaren Acıpayam ve çevresinde tütün üretimi fazla olduğundan bir “reji memuru” çalışmaya başlar. Reji idaresi uygulamaları özellikle Aydın vilayeti sancak ve kazalarında halk üzerinde olumsuz bir etki yaratır.  Halk elindeki tütünü yok fiyata reji idaresine satmak zorundadır. Eğer bu tütünü ağustos ayına kadar reji ambarlarına teslim etmezse Reji İdaresi bu tütünü kaçak tütün olarak sayar ve hiçbir para vermeksizin el koyardı. Reji Şirketi merkezi hükümetten destek görmüş, tütün üreticilerine şirketin kolcuları vasıtasıyla çok haksızlıklar yapılmış, tütün üzerinden çok acılar bırakılmıştır.

denizlide tütün
denizlide tütün
denizlide tütün

Lozan Görüşmeleri sırasında kabul edilen mübadele protokolü sonucu 1924 yılından itibaren Denizli’ye göçmenler gelmeye başlamıştır. O yıllarda Türkiye genelinde yerleşim için 10 mıntıka tespit edilmiş, İzmir, Aydın, Muğla ve Denizli’den oluşan 4.mıntıkaya Drama, Kavala ve Selanik taraflarından 4 bin tütüncü, 20 bin bağcı ve çiftçi ile 40 bin zeytinci yerleştirilmesi kararlaştırılmıştır.

Kavala, Grebene, Siroz, Radovişte civarından zorunlu göçe tabi olan mübadiller Denizli merkeze (2.240 mübadilden 1.522'si) yerleştirilmiştir. Değişik iklim özellikleriyle tütüncülük ile tarla ve bahçe tarımının yapılmasına uygun ilçeleri olmasına karşın, diğer illere göre Denizli'ye tütüncü mübadiller daha az yerleştirilmiştir. Denizli’ye gelen mübadillerin iskanlarının yapıldığı, vilâyet imkanlarıyla tarlaların sürülüp dağıtıldığı, binlerce dönüm mısır ve tütün ektirilerek, 1924 yılı hasat sonrası “40-50 bin okka civarında tütün elde edildiği” bilgisi dönemin Valisi Cemal Bey tarafından bildirilmektedir.

Denizli Merkez İstiklâl Mahallesinde iskan edilen mübadiller Kınıklı, Zeytinköy, Kayhan, Bağbaşı ve kısmen Gökpınar mevkilerindeki arazilerde tütün üretimi yapmıştır. Tütün üretiminin Denizli'nin İlçelerine yayılmasında mübadillerin etkisi olmamıştır.

tütün fideliği
tütün fideliği
deneme tütün üretimi

1925 yılında Reji Şirketinin devletleştirilmesi sonucu, tütün sektörünün yönetimi için çeşitli kanunlar çıkarıldı. 1930 tarihli ve 1701 sayılı kanun ile 1938 tarihli 3437 sayılı Tütün ve Tütün İnhisarı Kanunlarında tütün üretiminin kısmen yasak olduğu iller içinde Denizli de bulunmaktadır. Kanunda “Denizli, Çal ve Tavas Kazalarından ve Buldan kazasının Güney Nahiyesinden maade diğer yerlerde tütün üretimi yasaktır” ibaresi yer almaktadır. 1940’lı yıllarda dört noktada ortalama 10 bin dekarlık alanda üretim devam etmiştir. 1969 yılında 1177 sayılı kanunla Denizli Merkez, Acıpayam, Buldan, Çal, Çardak, Güney, Kale ve Tavas İlçeleri olmak üzere 8 merkezde tütün üretiminin serbest olduğu ve 1970’li yıllarda 200 bin dekar alana kadar çıktığı bilinmektedir.

1981 Mayıs Gazete kupürü
tütün tespiti-Alaattin Kasabası
Karabedirler tütün festivali

50'li, 60’lı, 70’li yıllarda tütünde çalışmak üzere Bergama'ya, Ödemiş'e, Tire'ye, Menderes'e, Manisa’ya, Akhisar’a giden Denizli’nin kırsal köylerindeki aileler, o yörelerde öğrendiği bilgi ve becerilerini kendi topraklarında üreterek göstermeye başladı. 90’lı yıllarda Denizli’de 65 binlere kadar çıkan tütün üreticisi sayısı ile birçok ailenin uzun yıllar geçim kaynağı oldu. 1997 yılında 400 bin dekar gibi rekor bir üretim alanına çıkılarak, 34 bin ton tütün üretildi. Bir daha bu üretim rakamları görülmemek üzere zamanla azalma sürecine girildi.

Güncel Durum: Denizli tütün üretimi bakımından elverişli toprak ve iklim özelliklerine sahiptir. Acıpayam, Bekilli, Beyağaç, Buldan, Çameli, Çivril, Güney, Kale, Tavas, Bozkurt, Pamukkale ve Serinhisar olmak üzere 12 ilçede tütün üretilmektedir. Enaz üretim Bozkurt, Pamukkale ve Serinhisar İlçelerindedir. Tavas, Kale, Acıpayam ve Beyağaç İlçelerinde Denizli tütün üretiminin yaklaşık %80’ni yapılmaktadır.

Önceki yıllarda tütün üretimine alternatif olarak kekik ve adaçayı gibi ıtri ve tıbbi bitkilerin tütün üretim alanlarına girmesiyle her geçen yıl tütün üretici sayısı ve üretim alanlarında azalmalar olmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı bitkisel üretim verilerine göre tütün üretiminde Denizli 3. durumdadır. 2020 yılında Türkiye’de üretilen 76.540 ton tütünün 13.615 tonu 8.745 üretici tarafından 160.181 dekar alanda Denizli’de üretilmiştir. En fazla tütün üretimi yapılan ilk iki il ise Manisa ve Adıyaman illeri olmuştur.

Tütün Üretimi 2019-2020

Sözleşmeli Tarım: Türkiye’de tütün üretimi 4733 sayılı Tütün Kanununa göre 2002 yılından bu yana yazılı sözleşme esasına göre yapılmaktadır. 2020 yılında Denizli’de Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Daire Başkanlığından (TADB) “Tütün Ticareti Yetki Belgesi” olan 10 tütün şirketi sözleşme yapmıştır. Tütün şirketleri üretim döneminde üreticilerine avans ödemesi yapmakta ve üretimlerini takip etmektedirler. Tütün sözleşmelerinin basımı TADB tarafından gerçekleştirilerek, tütün şirketlerine dağıtımı yapılmaktadır. Sözleşmelerin fiyat ve özel şartlar bölümü şirketler tarafından belirlenmektedir.

 

Üretim: Denizli'de tütün üretimi fidelik yerlerinin hazırlanması ile Şubat, Mart aylarında başlamakta, tütün tohumları fideliğe ekildikten yaklaşık 45-60 gün sonra dikim büyüklüğüne ulaşmakta, Nisan-Mayıs aylarında tütün dikimleri gerçekleşmektedir. Tütünün normal bir gelişme gösterebilmesi ve yaz kurusu kaliteli ürün elde edilebilmesi için, dikimin mümkün olduğu kadar erken ve tarla tavı kaybedilmeden yapılması gerekmektedir. Bu nedenle en makbul olan uç, uç altı elleri tütünlerin güzlemeye kalmadan kırım ve kurutma işleri yapılabilmelidir.

Bölgemiz için 1-14 Nisan erken, 15 Nisan-15 Mayıs vaktinde, 16 Mayıs’tan sonraki dikimler geç dikim olarak kabul edilir. Tütün dikme makineleri ile yapılan dikimlerden 2-3 hafta sonra çapalama işlemi yapılır. Dikimden 45-50 gün sonra kırımlara alt el yapraklardan başlanır, 2-3 hafta aralıklarla 3 bazen 4 kırım yapılmakta, kırımları yapılan tütünler tütün kurutma seralarında kurutulmakta ve böylece üretim sezonu tamamlanmaktadır. Tütünün tarla devresi 3,5-4,5 ay devam etmektedir. Bölgemizdeki tütünler azotça fakir, potasyum ve diğer maddelerce yeterli olan, orta ağırlıkta, yüzey profilli,  kumlu, tınlı, kireçli topraklarda yetiştirilir. Kır, kırtaban araziler kaliteli İzmir menşei tütünü yetiştirmeye uygundur.

tütün dikimi
tütün tarlası

Denizli’de tütün üreticileri, aile ziraatı şeklinde ortalama 22 dekar alanda tütün üretimi yapmakta ve dekardan 80-95 kg arası verim alınmaktadır. Tütün üretiminde emek yoğun olarak çalışılmaktadır. En çok da kırım ve dizme döneminde fazla işçilik gerektirmektedir. İhtiyaç durumunda ya yevmiyeci çalıştırılmakta ya da değişik denen üreticilerin birbirlerinin kırım işlerine yardım yöntemi ile işler sürdürülmektedir. Son yıllarda üretim maliyetlerin düşürülmesi amacıyla tütünlerin dizilmesi yerine filede ve elekte kurutma yöntemleri yaygınlaşmıştır. Bölgemizde tütünlerin yaklaşık %70’lik kısmı elekte kurutulmaktadır. Bu yöntemle ipe dizme ve kargıda kurutmaya göre kırım işçiliği maliyeti düşmektedir.

tütün kırımı
tütün kurutma serası

Tütün üretim bölgelerini uzun süredir tehdit eden Domates Lekeli Solgunluk Virüsü Hastalığı (TSWV) ile mücadele fidelik devresinde başlayıp, tarla döneminde devam etmektedir. Ilık geçen kış mevsiminden sonra thrips popülasyonunun çok olduğu yıllarda ekonomik zarar eşiği beklenmeden mücadele yapılmaktadır.

Ekonomi: Denizli'de üretilen İzmir menşe yaprak tütünler şark tipi (oryantal) tütün sınıfındadır. Bu tütünler aromatik ve kalite özellikleri yüksek tütün grubundadır. Ege Bölgesinde üretilen tütünlerin bir kısmı (%12-13’ü) Ülkemizdeki sigara sanayisinde kullanılmaktadır. Geriye kalan kısmı ise ihraç edilmektedir.

2019 yılında 46,5 bin ton ihracat karşılığı 253 Milyon Amerikan doları gelir elde edilmiştir. Genel tütün ihracatı içinde Ege bölgesi tütünleri %80’lik paya sahiptir. Denizli'nin gayrisafi üretim değerlerine göre tütün 6. sırada yer almaktadır. İl ekonomisine 2020 yılında 334 milyon TL gelir sağlamıştır.

Sosyal Etkileri: Bilinen ikiyüz yıllık bir üretimi olan tütünün bu coğrafyada sosyal, kültürel ve ekonomik katkıları çok büyük olmuştur. İlçelerde, beldelerde, köylerde yapılan her evin tuğlasında, gelinin çeyizinde, çocuğun eğitiminde, traktöründe, pulluğunda, yolunda, kaldırımının her taşında tütüncülüğün bir izi, bir katkısı vardır. Tüm alıverişler ve hatta elektrik faturaları tütün satımından satımına, düğün alışverişleri de mahsulden mahsule mağazalarından yapılır, tütün satışından sonra paraları ödenirdi. Üretimin her noktasına insan eli değer, işin en yoğun olduğu zamanlarda çocuklardan bile yardım umulurdu. İşte tam da bu noktada "Kalkınma Atölyesi"nin Tavas ve Kale İlçelerinde "Tarımsal Üretimde Ücret Tipleri ve Çocuk İşçiliğinin Görünümleri" raporunda Ertan KARABIYIK ve Muğla Üniversitesinden Prof.Dr. Saniye DEDEOĞLU'nun kaleme aldığı rapordan bir paragraf paylaşacağım.

"Özetle, tütün tarımında çocuklar, yoğunlukla ücretsiz aile işçisi olarak çalışmakladır. Özellikle TEKEL'in özelleştirilmesi ve sözleşmeli tütün tarımına geçişle beraber tütün üreticilerinin gelirlerinde ciddi düşüşler yaşanmış ve tütün tarımı, başka geçim kaynağı olmayan yoksul ailelere özgü bir üretim haline gelmiştir. Bu ailelerin tütün üretiminden gelir elde edebilmelerinin tek koşulu, kendi emeklerini sonuna kadar kullanarak üretimin bütün aşamalarını ücretsiz aile emeği ile karşılamalarıdır. Bu durum ise çocukların daha erken yaşlarda ve daha fazla iş için tütün üretimine çekilmesi anlamına gelmektedir. Aile emeğini kullanmak yönünde artan baskı, aileleri çocukların emeklerini kullanmaya itmekledir. Bir yandan da çocuklar üzerinde hem eğitime devam etme hem de tütün üretimine katılım, baskı oluşturmaktadır. Tütün üretiminde çocukları için gelecek olmayacağını öngören aileler, bir yandan çocuklarını okula göndermek konusunda ısrarcı davranırken öte yandan çocuklarını tütün tarlasına daha çok sokmaktadırlar."

Geçmişte tütüncüler REJİ İdaresi altında para kazanamıyordu. Tarih tekerrür ediyor olmalı. Bugün yaprak tütün ve sigara sektörü yabancı sermayenin elinde, tütüncüler yine para kazanamıyor. Para kazanamayan üretici de tütün üretimini bırakmaktadır. 

bottom of page
Bu kodu kopyalayıp sitenize yapıştırın.